Yine Eylül geldi ve Apple ekosistemini heyecanlandıran malum etkinlik geride kaldı. Apple iPhone 7 ile birlikte Apple Watch’ın ikinci neslini ve kablosuz AirPods kulaklıkları tanıttı. Evet koca etkinlikte başka bir şey olmadı. Apple bile kendi yayınladığı video ile etkinliği 107 saniye ile özetledi.
Ülkemizde olmasa da dün itibariyle iPhone 7 birkaç ülkede satışa çıktı ve daha ilk dakikadan okyanusa girdi, envai türlü alet edevat ile çizilmeye çalışıldı, eğilip bükülmeye uğraşıldı, düşürülüp yakıldı. Biraz daha hit alabilmek için kim bilir daha nice işkencelere maruz bırakılacak olan yeni iPhone’u kullanmaya başlayıp detaylı bir şekilde incelemeden önce gelin biraz da biz gıyabında atıp tutalım.
iPhone 7’yi daha tanıtılmadan önce sızıntıları derlediğim bu yazıyı okuyanlar hatırlayacaktır. Neredeyse farklı bir şey olmadı diyebiliriz. Gerçekte olan da bu aslında. Pek de farklı bir iPhone değil. Apple her iki yılda bir yepyeni bir tasarım ve geliştirilmiş birkaç küçük özellik ile iPhone tanıtıyor. Bu yıl da onlardan biri ama ortada “yeni” sıfatına biraz mesafeli bir ürün var. Şüphesiz gerek işletim sistemi gerek yeni özellikleri ile pazardaki en iyi mobil telefonlardan biri. Ayrı ayrı düşündüğümüzde pil kapasitesi, hızı, ekran çözünürlüğü, kamera vb anlamda daha iyi cihazlarla dolu olan pazarda, tüm özelliklerin muhtemelen en iyi kombinasyonu duruyor karşımızda.
Yakından takip etmeyen birilerinin iPhone 6’dan farkını ayırt etmesi güç. Peki hemen herkesin dertli olduğu bu durum önemli mi?
iPhone 7 alacak olanların asıl derdi cihazın özellikleri mi yoksa dışardan bakan birin onun iPhone 7 olduğunu anlamasını istemesi mi?
Büyük ihtimalle tasarımdan yakınanların en büyük derdi, dünyanın (hele hele bizimki gibi hemen her şeyin diğerlerinden daha pahalı satıldığı ülkelerde) parasını verip öncekinden neredeyse hiç farkı olmayan bir ürünle hava atmaya çalışmanın zorluğudur.
Halbuki ciddi bir yenilik listesi ile birlikte geldi iPhone 7. Uzun süredir beklenen suya ve toza karşı koruma, stereo hoparlörler, daha güçlü işlemci, daha iyi kamera (hem de ne kamera). Yeri gelmişken, iPhone 7 kamerasıyla çekilmiş birkaç fotoğraf paylaşayım. Şunların güzelliğine bakar mısınız?
Elbette herkese göre bir cihaz yapabilmek neredeyse imkansız. Sizin çok beğendiğiniz bir özelliği bir başkası hiç beğenmeyebilir. Örneğin kimileri için belki sorun değildir ama o kamera çıkıntısının hala var oluşu benim canımı sıkan sebeplerden biri. Gerçi sahip olduğu hatlar gereği o kamera çıkıntısı olmasa düz zeminden telefonu almak belki işkenceye dönüşecek kim bilir? Yine de çıkıntısız, daha kalın bir kasa içinde daha yüksek pil kapasitesini tercih ederdim. Herkesin beklentisi farklı. Yine de Apple bu işi diğer tüm markalardan daha iyi kotarıyor.
hero-iphone-7Bir mevzu ise ünlü 3.5mm kulaklık jakının olmayışı. Kıyamet koptu yine. Aynı kıyamet Apple tarihinde defalarca kez koptu. Adam sana kablolu bir kulaklık veriyor işte. İlla 3.5mm kulaklığını kullanmak istiyorsan dönüştürücü de veriyor. Hatta ilginçtir o küçük dönüştürücüyü kutuya dahil etmeyip fahiş bir fiyata satmasını beklerdim. Yıl 2016 arkadaşlar. Birinin bir şeyleri değiştirecek kadar cesur olması gerekiyor. Bazılarının canı yanacak ama o jakın olmayışı su geçirmezlik dışında da artılar sunuyor ve sunmaya devam edecek. Apple’ın kendi kafasına göre standart yaratmaya çalışıp insanları buna mecbur bırakmasını elbette ben de onaylamıyorum. Hatta ben severim 3.5mm jakı. İncedir küçüktür vs.
Binlerce aksesuar kullanılamayacak belki. En çok canımı sıkan da bu zaten. Teknolojik çöplüğün hacmini büyütecek binlerce ürün daha. Bana kalsa bu tip konular evrensel bir standarta oturtulmalı.
Gerek ses kalitesi gerek alan konusunda artılar olacak ama farklı üreticilerin ürünlerini kullanmak zorlaşacak. Zamana bırakalım en güzeli. Neticede birileri memnun kalacak, birileri kalmayacak. Benim için bir şey değişmiyor. Her yeni telefonda içinden çıkan kulaklığı kullandığım için sıkıntı yaşamayacağım. Beni bu değişiklikte düşünceye sevk eden tek husus, hem şarj hem de kulaklık için aynı bağlantı noktasını kullanacak olmamız. Hayır düşündüğünüz gibi “telefon şarj olurken ille de kulaklık sokayım ben buna” diyenlerden değilim. Benim takıldığım nokta, her şeyin olduğu gibi bu bağlantı noktalarının da bir ömrü vardır ve teorik olarak kulaklık kullanım sıklığınıza göre sadece şarj için o portu kullanan bir kullanıcıya oranla belki 10 kat daha erken yıpranacak. Sanırım bunu test edip cihazın ortalama ömrünü ona göre hesaplamışlardır. Şimdi ben bunları söyledim diye bir kısım okuyucu paranoyaklık yapıp kulaklık kullanma sıklığını bile değiştirebilir. Bir kısmı ise amaaan nasıl olsa seneye 7s alacağız der geçer.
iPhone 7 ile alışkanlıklarımızı kökten değiştirecek bir değişiklik Home tuşunun olmayışı. Elbette orada yine bir şey var ama o artık fiziksel, basabileceğiniz bir tuş değil. Belki de en çok tartışılması gereken konulardan biri bu bence. Yeni MacBook’lardan da tanıdığımız basınca duyarlı bir yüzey var Home tuşunun yerinde. Home tuşu ile ilgili daha önceki kullanım alışkanlıklarınızın aynısı yeni iPhone’u kullanırken de geçerli olacak. Uyguladığınız basınca göre işlevlerde değişiklikler olacak. Telefon Home tuşuna bastığınızı Apple Watch’ta da kullanılan taptic engine ile size geri bildirecek. Bu konuda da bazı yorumlar geliyor. Hissiz bulanlar, basamadığını görünce şaşıranlar var ama alışırız diye tahmin ediyorum.
Hem kişiselleştirilebilir bir takım seçenekler de sunuyor yeni Home tuşu. Umarım severiz.
Bu yenilikte telefon masanın üzerindeyken uyandırmak için home tuşuna parmağı yerine kalem vb cisimle ya da eldivenle basanlar biraz üzülebilir. Neticede kapasitif olduğundan siz ne kadar bastırırsanız bastırın bir şey olmayacak. Neyse ki telefonu uyandırmak için hala güç tuşu veya kaldırdığımızda uyanmasını sağlayan yeni özellik ile iOS 10 var. Kışın ille de o tuşa eldiven kullanırken basmak isteyenleri ise kapasitif yüzeyler için olan eldivenler bekliyor.
by:elmadergisi.com